Dünya basını zirveyi nasıl yorumluyor: "Ayıyla dans"
Alaska’da yapılacak Rusya–ABD liderler zirvesi, dünya basınında geniş yankı uyandırdı. CNN, yazısına “Ayıyla dansa kalkıştıysanız, dansın ne zaman ve nasıl biteceğine ayı karar verir” sözleriyle başlayarak Putin’in Trump’ı uzun bir diplomasi sürecine çekmeye çalışacağını, ancak bu sürecin sahada çatışmalar devam ederken yürütülebileceğini öne sürdü. İşte basına yansıyan yorumlar:
CNN (ABD) — “Eğer ayıyla dans etmeye karar verdiyseniz, dansın ne zaman ve nasıl biteceğine ayı karar verir. Tabii siz ondan daha büyük bir ayı değilseniz.” CNN, bu benzetmeyle başladığı analizinde, Putin’in Trump’ı Rusya’nın hedeflerinin makul olduğuna ikna etmeye çalışacağını ve barışın ancak Ukrayna’nın tam boyun eğmesiyle mümkün olabileceğini savundu. Kanal, Putin’in Trump’ı çatışmayı durdurmadan uzun bir diplomasi sürecine yönlendirmeyi amaçladığını iddia etti. Yazı, Trump’a Beyaz Saray’daki Resolute masasının arkasında asılı duran Ronald Reagan portresinden ilham almasını tavsiye ediyor. CNN, 1986 Reykjavik Zirvesi’nin o dönemde diplomatik başarısızlık olarak görülse de bir yıl içinde nükleer silahların bir kategorisinin imhasına yol açan anlaşmaya zemin hazırladığını hatırlatıyor ve bu kararlılığın Soğuk Savaş’ın bitiş sürecinde kritik olduğunu vurguluyor.
Al-Araby Al-Jadeed (Katar) — Gazete, zirvenin Alaska’da yapılmasının sembolik anlamına dikkat çekerek, bu toprakların 1867’de Rusya İmparatorluğu’ndan 7,2 milyon dolara satın alındığını ve Bering Boğazı’nın iki kıyısının uzun süre buzlarla kaplı olmasına rağmen kolayca aşılabileceğini hatırlattı. Bu durumun, toprakların mevcut statüsünün barış için belirleyici olmadığı mesajını verdiğini belirtti. Ancak Ukrayna ve AB’nin, görüşmenin “Putin’e avantaj sağlayacak” ve İkinci Dünya Savaşı’ndan beri görülmemiş biçimde güç yoluyla sınır değişikliklerini tanıyacak bir anlaşmayla sonuçlanmasından endişe ettiğini yazdı. Gazete ayrıca, zirvenin ABD ile Rusya arasında nüfuz alanlarının yeniden paylaşımına zemin oluşturabileceği uyarısında bulundu.
The Conversation (Avustralya) — Yayın, iki büyük ülke lideri arasındaki görüşmelerin genellikle birkaç gün içinde planlanmadığını, bu tip organizasyonların ciddi krizler dışında haftalar süren hazırlık gerektirdiğini belirtti. Alaska’daki zirvenin ise bu hazırlıkların yapılmadan gerçekleşeceğini, masada net bir müzakere çerçevesi ve üzerinde çalışılmış belgeler olmayacağını yazdı. Bu durumun, iki tarafın da daha çok siyasi hesaplarla ve anlık kararlarla hareket etmesine yol açacağı yorumunda bulundu.
Bloomberg (ABD) — Ajans, Ukraynalı ve Avrupalı liderlerin Trump’ın Alaska’da yeniden “oyuna getirilebileceği” endişesi taşıdığını yazdı. Bloomberg’e göre Kremlin, yalnızca bu daveti bile bir kazanım olarak görüyor. Eğer zirve, yaptırımların ertelenmesine veya Ukrayna ile müttefikleri arasına nifak sokacak bir barış planına yol açarsa, bu Moskova açısından daha da büyük bir zafer olacak. Ancak ajans, kalıcı bir ateşkesin ciddi mali ve askeri baskı ile sağlanabileceğini ve bunun da ciddi hazırlık gerektirdiğini vurguladı.
The Guardian (İngiltere) — Gazete, Trump’ın Ukrayna’nın bağımsızlığını güvence altına alacak bir anlaşma ile Putin’in taleplerini karşılayacak bir anlaşma arasında fark gözetmediğini iddia etti. Yazıya göre, Trump kendi statüsünü güçlendirecek veya maddi çıkar sağlayacak anlaşmaları öncelikli görüyor. Guardian, Putin’in amacının Trump’ı Kiev’i taviz vermeye zorlayacak şekilde yönlendirmek olduğunu, bunun da ABD Başkanı tarafından kişisel bir başarı gibi sunulabileceğini savundu.

The Washington Post (ABD) — Gazete, Putin’in Donetsk’in Ukrayna kontrolündeki bölgelerinden tek taraflı çekilmeyi şart koşacağı, Trump’ın ise Avrupa’nın önerdiği “önce ateşkes” yaklaşımını gündeme getirebileceğini yazdı. Bu çerçevede, Donetsk’in kalan kısımlarının Zaporoje ve Herson bölgelerindeki topraklarla takas edilmesi ihtimali üzerinde duruldu. WP, güvenlik garantilerinin de masada olması gerektiğini, NATO üyeliğinin Trump yönetimi altında olası görünmediğini, ancak Ukrayna’nın “silahlandırılmış bir kale” haline getirilmesinin caydırıcı olabileceğini belirtti.
Le Figaro (Fransa) — Fransız gazetesi, ABD’nin Rusya politikasının Trump’ın dönüşüyle kişisel bir eksen kazandığını, Başkan’ın Kiev’e desteği geri plana ittiğini yazdı. Gazete, Trump’ın Moskova’ya yaklaşmasına rağmen Kiev’le bağlarını tamamen koparmadığını, ancak askeri yardımın yeniden başlatılmasına veya Rusya’ya karşı doğrudan önlem alınmasına yönelik işaret vermediğini vurguladı.
Süddeutsche Zeitung (Almanya) — Alman gazetesi, Trump’ın Avrupa liderleriyle bazı konularda mutabık görünmesinin umut verici olabileceğini, ancak tutumunun hızla değişebileceğini hatırlattı. Yazı, Trump’ın önce ateşkes şartı veya Ukrayna’nın toprak bütünlüğü gibi konularda hemfikir olabileceğini, ancak birkaç gün sonra bu pozisyonunu değiştirebileceğini savundu.
The New York Times (ABD) — NYT, Trump’ın ilk dönemine kıyasla çevresinde Putin’e karşı sert duruş sergileyen danışmanların azaldığını, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun tek istisna olduğunu, ancak onun da tonunu yumuşattığını yazdı. Gazete, beklentilerin düşük olduğunu, Putin’in savaş alanında elde edebileceklerinin müzakere masasında alabileceklerinden fazla olduğuna inandığını aktardı.
Neue Zürcher Zeitung (İsviçre) — İsviçre gazetesi, Trump’ın hâlâ “becerikli iş adamı” rolüne sığındığını ve sert adımlar atmaktan kaçındığını yazdı. NZZ’ye göre, Putin yalnızca artan silah sevkiyatı ve daha sert yaptırımlar gibi baskılarla geri adım atar, Batı’nın yumuşak tutumu ise Kremlin’in savaş politikasını sürdürme inancını güçlendirir.
Gazeta Wyborcza (Polonya) — Polonya gazetesi, zirveyi Yalta Konferansı’na benzeterek, Putin’in Ukrayna’nın bölünmesini hedeflediğini ve bunun kabul edilmesi halinde bunun “ikinci Yalta değil, Münih Anlaşması” olacağını yazdı. Gazete, Avrupa’yı olası bir kötü anlaşmayı tanımamaya ve Ukrayna’ya desteği sürdürmeye çağırdı.
The Financial Times (İngiltere) — FT, Putin’in elini güçlendiren iki unsur olduğunu belirtti: Trump’ın anlaşma yapma isteğinin fazla olması ve konuya dair bilgi eksikliği. Gazete, Trump’ın elinde “büyük sopa” yerine “lapşayla sallandığını” ima eden ifadeler kullanarak, Putin’in zirveye iyimser girdiğini yazdı.
15.8.2025

Реклама