Tuhaf bir "Muz Cumhuriyeti"
![]()
Rusya?da 15 yıldır defalarca tanığı olduğum keyifli bir ?çayırın taşı ile çayırın kuşunu vurma? seansının daha konuğuyuz.
Başarılarına şapka çıkarılan Hüsnü Özyeğin?in holdingi FİBA, Rusya?da ilk ?Banana Republic? mağazasını açıyor. 5 yılkadar önce Marks & Spencer Rusya pazarını Özyeğin?e emanet ettiğinde, saygın ekonomi gazetesi Vedomosti ?Nereden çıktı bu Türkler? Bu kadar çok Rus yatırımcı peşindeyken Marks & Spencer neden onları seçti?? diye hafif küçümser, ama ziyadesiyle şaşkın bir yazı yayınlamıştı.
Bankası Credit Europe Rusya?yı fethederken, Özyeğin?in mağazacılık ayağı da Marks & Spencer ile başlanan yolda GAP ve şimdi de Banana Republic?i getirdi Moskova?ya.
Bu başarının tacında pırlanta gibi duran bir isim var. Her ne kadar kendisi hep gölgede durmayı seçse de, yıllardır röportaj teklifimi reddettiğine yandığım ender isimlerden bir olsa da, ve muhtemelen bu satırlara karşılık ?Aşkolsun, ne gereği vardı ki?? diye mahcubiyetle karşılık serzenişini duyacak olsam da onu size tanıtmalıyım: Yeşim Bulum Aydınoğlu.
6 yıldır Moskova?da, FIBA Perakende Grubu?nun Rusya genel müdürü. İşi başından aşkın olduğu için yüzünü neredeyse hiç görmüyoruz! ABD?den, Georgia Institute of Technology?den diplomalı. ?Kurtlar sofrası? Rusya pazarında tuttuğunu koparan, muhtemelen yabancı dostlarının ve rakiplerinin ?tough cookie? (çevirisi ?sert kurabiye?, ama ?Türkçesi ?çetin ceviz!) diye şapka çıkardığı bir profesyonel.
İşte dostlar, Çetin Altan?ın deyimiyle ?enseyi karartmamak? için çok nedenimiz var Rusya?da... Başarı öykülerimiz az değil. Hele bir de ?dünya devi? sayılan markaları, ?dünyanın en zor pazarı? denen Rusya?da bizim şirketlerimiz, bizim profesyonellerimiz pazarlıyorsa, bunun keyfi bir kat artıyor. Elin taşyla elin kuşunu vuruyoruz. Ondan daha iyisi, ?kendi markalarımızı? aynı ölçekte pazarlayabildiğimiz günleri görmek ki, o yolda da Efes?ten Beko?ya, Vestel?den Colin?s?e örneklerimiz az değil.
?Banana Republic?, yani ?Muz Cumhuriyeti? kavramını kısa öykünün babası, Amerikalı yazar O. Henry sokmuş hayatımıza. 1904?te yayınlanan ?Cabbages and Kings? (Kabaklar ve Kral) kitabında. Hayatının sefil bir döneminde banka veznedarlığı yaparken zimmetine para geçirip kaçtığı Honduras?tan, yani ?Muz Cumhuriyetleri?nden birinden öykülerini yazarken... Ve sonra dünyaya muz satarak yaşamaya çalışan Latin Amerika ülkelerinde, erken kalkanın darbe yaptığı dönemlerle özleşen bir ?kokuşmuşluk kavramı? olmuş siyasi hayatta...
1969?da ABD?de ilk GAP mağazasını açan Doris ve Don Fisher?in evlatları sonrasında yarattıkları markaya neden ?Banana Republic? adını vermişler, bilmiyorum. ?Mizah duygusu yüksek insanlar? olduklarına sayalım.
AFİ Mall?da ilk mağaza açılırken, Yeşim Hanım konuşmasını yaparken, afili delikanlılar, fıstık gibi kızlar defilede yürürken aklım bir hınzırlığın çengeline takılıp sallanıyordu:
?Banana Republic? namıyla maruf bu dünya markasını Rusya?ya getirip işin kaymağını yemek, daha düne kadar ?Muz cumhuriyetine döndük? diye hayıflandığımız Türkiye?den çıkıp gelen müteşebbislere, profesyonellere kısmet olmuş!
Yani, ?Bir arpa boyu yol gidemedik? diye hayıflandığımız devirlerden, ?epeyce muz boyu? yol aldığımız günlere... Ne güzel!
İşimizi ?çok iyi? yapalım, çenemizden çok beynimizi çalıştıralım ve enseyi karartmayalım.
Ve bu ?erkek egemen dünya?da Türkiye?den çıkan, dünyayı dolaşıp Rusya?da bu başarılara imza atan genç, zarif bir Türk kadınına, Yeşim Hanım?a da şapka çıkartalım!
9.9.2011
Реклама