Derin olan kuyu değil, kısa olan ip
![]()
“Tam anlamadım ya, ustacığım, neyse, sen bir de şu soruya cevap söyle: Mesele hakikaten Güney Osetya, Abhazya meselesi mi?”
“Ey çekirge, can kulağıyla dinle: Küçükler ot gibidir, büyükler ise rüzgar: Rüzgar ne yöne eserse, otlar o yöne eğilir.”
“Bunu ben bile anladım usta, anladım ki, niyetler bambaşka... Bir de Amerika namıyla maruf memleket, Kuzey Kore ve ıran’ın nükleer saldırılarından korumak için Polonya’nın Rusya sınırına füze yerleştirecekmiş. Ben mi bir şeyler atladım, Polonya ile Kuzey Kore ne zaman papaz oldular? ıran ne zaman Polonya’ya posta koydu?”
“Ey çekirge. Benim de aklımın ermediği şeyler var hala. Sen daha kolay sorular sor bana.”
“Yoksa hepsi bahane mi? Hedef, palazlanan Rusya’yı kuşatmak mı? Kapana kısılan ayı mecburen pençesini bilemez mi?”
“Bunu sen bile görüyorsan eğer, kıyamet sahiden yakındır çekirge.”
“Usta, tarihin tekerleğinin hızlı dönmeye başladığı bir devir mi başlıyor acep?”
“Ey çekirge! Mahallenin bütün köpekleri aynı anda havlıyorsa, muhakkak bir sebebi vardır.”
“Peki usta, ne gerek vardı bu son savaşa? Sana bir tokat atana öbür yanağını uzatmak varken paşa paşa...”
“Sana tokat atana adaletle karşılık vermelisin çekirge... ıyiliğe iyilikle, kötülüğe adaletle... Yoksa dönersin şamar oğlanına, kimse kulak asmaz feryadına...”
“Çin ne diye sessiz durur usta? Hani Rusya ile yeni dünya düzeni kuracaktı? Hani Amerika’nın çanına ot tıkayacaktı?”
“Sevinçli anında kimseye vaatte bulunma, öfkeli anında kimseye cevap verme çekirge...”
“Ama usta, umumi vaziyet ‘Soğuk Savaş kapıda’ diyor, tüylerimizi diken diken ediyor. Kim kimi alt eder, dünya nereye gider?”
“Sular yükseldiğinde balıklar karıncaları yer, sular çekildiğinde karıncalar balıkları, kimin kimi yiyeceğine su karar verir.”
“Peki usta ne buyrulur Türkiye’nin haline? Ne geçer şu Kafkasya Paktı projesinden eline?”
“Söyleyeceğim söz tektir: Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.”
24.8.2008
Реклама