Tarihte ilk: CIA ve MI6 başkanlarından Rusya uyarısı
İngiliz dış istihbarat kurumu MI6 Başkanı Richard Moore ile Anerikan muadili CIA'nın Direktörü William Burns, dünya düzeninin Soğuk Savaş’tan bu yana görülmemiş bir tehdit altında olduğunu ifade ettiler. İlk kez bir ortak makale yazan ve bunu Financial Times'da yayınayan iki istihbarat lideri, "Rusya tehdidi" konusuna odaklandılar.
Bu arada iki istihbarat teşkilatı başkanı hafta sonunda Financial Times’ın Lobdra'da düzenlediği etkinlik vesilesiyle, tarihte ilk kez kamuoyu önünde bir araya geldi. Her ikisi başkan da Ukrayna’nın Kursk’u işgalini överek, böyle bir adım atılması savaşta “oyunu değiştirmeye” yönelik “gözü pek” bir girişim olduğunu iddia ettiler.
Yazdıkları ortak makalede ise Moore ve Burns, Ukrayna’ya yönelik Rusya operasyonunu önceden öngördüklerini ve bu bilgiyi uluslararası toplumla paylaşarak Kiev’e yardım ettiklerini belirttiler. İstihbaratçıara göre bu yardımlar, Ukrayna'nın savunmasını güçlendirmek için kritik rol oynadı.
İki başkan, CIA ve MI6’in Rusya’nın Avrupa'daki sabotaj kampanyasına karşı aktif olarak mücadele ettiğini ve Orta Doğu'daki gerilimi azaltmak için yoğun çaba sarf ettiğini söylediler. Ayrıca, terörle mücadelede işbirliği yaparak IŞİD’in yeniden yükselmesini engellemeye çalıştıklarını belirttiler.
Burns, Rusya'nın Ukrayna'daki bazı taktik yenilgilerinin Putin’in iktidarını zayıflatmadığını belirtirken, Batı’nın Ukrayna’ya olan desteğinin devam etmesi gerektiğini vurguladı. Burns, Putin’in tehditler savurarak ilerlemeye çalıştığını, ancak Batı’nın bu tehditlere boyun eğmemesi gerektiğini söyledi.
Moore, Rus istihbarat servislerinin Avrupa’da yürüttüğü operasyonların giderek daha tehlikeli hale geldiğini, bazı eylemleri gerçekleştirmek için suçlularla işbirliği yaptıklarını dile getirdi. Bu operasyonların pervasızca planlandığını ve ciddi riskler taşıdığını belirtti.
İki istihbarat lideri, Putin'in Ukrayna'da başarı elde edemeyeceğini ve Batı’nın bu süreçte stratejik çizgisinden sapmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, savaşın seyrinin modern teknolojilerin kullanımıyla nasıl değiştiğini ve bu yeniliklerin savaşın sonucuna büyük etkisi olduğunu ifade ettiler.
Çin’in yükselişi, 21. yüzyılın en büyük jeopolitik zorluklarından biri olarak görülüyor. Burns ve Moore, Çin ile ilgili istihbarat faaliyetlerini yeniden yapılandırdıklarını ve Orta Doğu’da ateşkesin sağlanması için sürekli diplomatik çaba gösterdiklerini belirttiler.
Ortak yazıda “Uluslararası dünya düzeninin, yani barış ve istikrarı sağlayan, yaşam standartlarını, fırsatlarını ve refahı artırmayı sağlayan dengeli sistemin, Soğuk Savaş’tan bu yana hiç görmediğimiz bir şekilde tehdit altında olduğuna şüphe yok” dendi.
9.9.2024
Реклама