Türkiye ve Rusya’da milli paralarda kan kaybı: Euro 9'u ve 90’ı da vurdu…
Pazartesi günü küresel piyasalar koronavirüsde ikinci dalga kaygıları ve dünyanın önde gelen bankalarına yönelik “kara para aklama” soruşturma haberleriyle sarsılırken, Türkiye ve Rusya’da milli para birimleri “1 virgül farkla” paralel kayıplar yaşayıp aynı rekor seviyeleri gördü.
Rusya’da euro 90 rubleyi, Türkiye’de euro 9 lirayı gördü.
Dolar da 76,5 ruble ve 7,6 lira ile yine paralel gitti.
1 lira 10 rubleden işlem görüyor.
Petrolün sert düşüşle 41 doları görmesi, yatırımcıların riskli varlıklardan kaçıp dolara yönelmesi rubleyi zor duruma düşürdü.
Euro 8 şubat 2016’dan bu yana ilk kez 90 rubleyi geçti ve 90,4 rubleye dokunup geri döndü.
Ancak uzmanlar, büyük şirketlerin hafta sonuna kadar vergi ödemeleri için döviz bozdurmak zorunda kalacaklarını ve rubleden düşüşün bu şekilde frenlenebileceğini düşünüyor.
Türkiye’de ise Borsa İstanbul’da kayıp Avrupa’ya nazaran sınırlı kalırken bankacılık endeksinde düşüş daha hızlı oldu. Küresel piyasalarda riskten kaçış eğiliminin belirginleştiği ve kritik Merkez Bankası faiz kararının beklendiği haftanın ilk gününde dolar 7.63 lirayı geçerek yeni rekorunu kırdı. Euro/TL ise 8.99 lirayı gördü ve 9 lira seviyesine dayandı.
Dünya’nın haberine göre, Türk Lirası’nın günlük değer kaybı yüzde 1'e aşarken birçok gelişmekte olan ülke para birimlerinde de dolara karşı değer kayıpları gözleniyor. Türk Lirası’nda 1 haftalık değer kaybı da yüzde 2’yi gördü. Küresel piyasalardaki bu satış dalgasının birkaç gün daha sürmesini bekleyen analistler zaten kritik olan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısının daha da önemli hale geldiğini vurguladı. Politika faizinde değişiklik beklenmezken Türk Lirası’ndaki değer kaybının Merkez Bankası’nın üzerindeki faiz baskısının arttığına işaret edildi.
Uluslararası yatırım bankaları da yayımladıkları raporda Merkez Bankası’nın politika faizinde bir artış beklemediklerini belirtti. J.P. Morgan, TCMB'nin resmi bir faiz artışından kaçınmaya devam etmesini ve faiz koridorunu fiyat ve finansal istikrar riskleriyle başa çıkmada kullanmasını bekliyor. Kurumun raporunda bu nedenle, yüzde 8,25'lik politika faizinin bu haftaki PPK toplantısında büyük olasılıkla değişmeyeceğini, ancak, TCMB'nin likiditeyi sıkılaştırmak ve gerekirse efektif fonlama faizini artırmak için daha fazla alan sağlamak amacıyla koridorun üst bandını (yüzde 11,25'lik geç likidite penceresi faiz oranı) artırma olasılığının giderek arttığını tahmin etti. J.P. Morgan, bunun anlamlı olması için en az 100 baz puanlık bir artış olması gerektiğini düşünüyor. Kurum, bunun resmi bir faiz artışı kadar etkili olmayacak olsa da, yine de TCMB için biraz nefes alma alanı sağlayabileceğini vurguladı.
21.9.2020
Реклама