Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

İsmail Boy yazdı: Pasaportsuz hayat...

Türkrus.Com yazarı İsmail Boy'un yazısı: Yurtdışına çok sık gidenlerin en sinir olduğu konulardan biri, gümrük kapılarında biz Türkler elimizde pasaportla sıra beklerken, bazı ülkelerin insanlarının ellerinde pasaport yerine tuttukları hüviyetleriyle vize falan sorulmadan rahatça o ülkeye giriş yapmalarıdır.

Yakın zamana kadar Kuzey Kıbrıs’ın dışında bizim böyle bir kolaylığımız yoktu  ancak şimdi kuzeydoğu komşumuz Gürcistan’a ayrıcalıklı giriş imkanımız var.

Türk vatandaşları hüviyetleriyle birlikte 1 TL konut fonu yatırıp, elini kolunu sallayarak Gürcistan’a giriş yapabiliyor ama yanınızda hüviyetiniz yoksa ehliyet falan onun yerine geçmiyor. Türk olduğunuz halde hüviyet yerine pasaportunuzla girmeye kalktığınızda ödenecek konut fonu 15 TL’ye çıkıyor.

Batum/Gürcistan iş ziyaretimi Trabzon’a uçarak oradan da karayoluyla Sarp sınır kapısından geçerek yaptım. Batum’u en son 5 yıl önce ziyaret ettiğimde Gürcistan'ın Rusya ile girdiği savaşın getirdiği ağır  ekonomik krizinden nasibini almış ve kendisini ziyarete gelenlere  hüzünle bakan bir şehir görünümündeydi. Ancak bu fakir görünüşünde bile şehrin kendine has gururu ve kültürü dikkatlerden kaçmıyordu. Bakımsız ama görkemli fasatlara sahip eski binalar bir gün kendilerine bakım yapıp güzelliklerini ortaya çıkaracak birilerinin el atmasını bekliyor gibiydiler.

Önce Osmanlı devletinin yüksek kademe memurlarının, daha sonra SSCB Komünist Partisi'nin önde gelen üyelerinin eğlence merkezi olmuştu Batum. Bizde türküleri hala söylenir:

‘Ben giderum Batum'a,

Batum'un batağına,

Pencereden içeri,

Al beni yatağına”

5 yıl önceki Batum ziyaretimde, halk  coğrafi yakınlığı nedeniyle sadece Hopa esnafiyla ticari ilişki içindeydiler ancak geçen zaman Batum’a tekrar eski ihtişamlı günlerini geri getirmiş gibiydi,  sadece 2 gün kaldığım Batum tam bir eğlence şehri olmaya başlamıştı. Bulvarların ışıl ışıl aydınlatılması, peş peşe açılan gazinolar, barlar, diskolar ile bir anda kendinizi Batı'nın büyük eğlence şehirlerinden birinde hissediyorsunuz.

“İnturist oteli” SSCB zamanının en lüks konaklama yeri olarak kabul edilirdi. Tüm Sovyetler Birliği’ne dahil olan cumhuriyetlerin en önemli şehirlerine ziyarete giden yabancıların veya yüksek dereceli Sovyet memurlarının kalabildiği prestijli tek otel sayılırdı. 5 yıl önceki ziyaretimde bile Batum’un en güzel oteli sayılabilen bu otel şimdi  “Sheraton” ve “Radıson”  gibi 5 yıldızlı otellerinin yanında çok sönük kalıyordu.

Bu kez kaldığım “İnturist Otel” günün şartlarına uyup diğer otellerle rekabet adına tüm oteli yenilemek zorunda kalmış. SSCB yapımı geçmişin o bakımsız ama ihtişamlı binası restore edilerek  muhteşem fasadını ön plana çıkarmıştı. Otel girişi malahit ve granit karışımı mermerle döşenmiş, lobisi, kafesi, asansörleri ve odaları tamamen yenilenmişti.

Otelle ilgili dikkatimi çeken en önemli konulardan biri şuydu. Otele giriş kayıdı yapılırken müşterilerden şayet “ gece kaldığınız odaya bir misafir davet edilecek” olunursa, onun için de 30 dolar ödemeyi peşinen kabul ettiğinizi belirten bir yazıyı imzalatmalarıydı.

Bu durum ‘İnturist Otel” uygulamaları için bir devrim demekti, SSCB zamanında ‘İnturist Otel'e”  yanınızda bir Sovyet vatandaşını sokmak için ya onun hüviyetiyle otel güvenliğine kayıt yaptırmanız gerekiyordu, ki bu aynı zamanda o şahıs hakkında KGB’nin soruşturma açması demek olacaktı, (SSCB zamanında kendi vatandaşlarının yabancılarla görüşülmesi yasak değildi ama “tavsiye edilmez”di) ya da yanınızdaki vatandaştan hüviyet sorulmasın diye otel görevlilerine yüklüce bahşiş vermeniz gerekiyordu.

Ama öte yandan otelde en çok hoşuma giden şeylerden biri de  kullanımla ilgili bütün açıklamaların 4 ayrı dilde yazılmış olmasıydı, Gürcüce-Rusça-Türkçe ve İngilizce birlikte yer alıyordu.

450 bin nüfuslu Batum ve civarında, iş adamı, esnaf, çalışan işçi, nakliyeci vs. yaklaşık 50 bin Türk yaşıyor. Bunların bir kısmı da artık Türk-Gürcü evlilikleriyle Gürcü pasaportuna kavuşmuş durumdalar.

Ülkelerin siyaset ve ekonomileri birbirleri ile atbaşı gidiyorlar.  Denemeler şunu göstermirtir ki şayet politik istikrar varsa ekonomik kalkınma daha hızlı gerçekleşebiliyor. Gürcistan da, son 5-6 yılda yakaladığı  siyasi istikrarını geçen yıl yapılan yeni genel seçimlerle değişen iktidarda da devam etirebilirse, ekonomisini çok daha ileriye götürecektir.

15.1.2013

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама