Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

ısmail Boy'dan bir Nijni öyküsü: Rusya'nın Lexus ve zeytin ağaçları

 

Lakin evdeki hesaplar hiç de çarşıya uymadı, daha Taganka Meydanı’nda trafiğe takıldık, şose Entusuziastov’ta tam kilit olmuştuk, 3. Çevre Yolu’na geldiğimizde saat 19.30’u bulmuştu bile, yani yol için düşündüğümüz sürenin yarısını harcamış ama daha Moskova’dan çıkamamıştık.

ılk molamızı vermek Balaşiha’da nasip oldu. Mc Donald’s’a girerken saatler 21.00’i gösteriyordu. Dışarıda yağan sürekli yağmur ve çalışan silecekler sinirlerimizi laçka etmişti, sıcak birer kahve bizi kendimize getirecekti.

Balaşiha’dan sonrasında trafik açılmaya başladı ancak, yağan şiddetli yağmur ve yollardaki TIR kamyonlar sürat yapmamızı engelliyordu. Neticede varmamız gereken yer Bogorodsk şehri, Nijni’den de 30 km. önce olmasına rağmen biz gece saat 02.00 gibi varabildik, dokuz saatte, ortalama 50 km. hızla 440 km.lik yolu almıştık.

Ertesi gün gerekli fabrika ziyaretlerini tamamlayıp, Nijni Novgorad’daki gümrük brokerinin ofisine gidip üç haftadır evraklarında hiçbir sorun olmamasına rağmen gümrükte bekletilen iki konteynirimizin akıbetini soracaktık.

Öğleden sonra Nijni’ye hareket ettik, ben trafik derdinin sadece Moskova’ya mahsus olduğunu sanırdım, yanılmışım, meğer Nijni de aynı dertten muzdarip imiş. 

şehre girişte tren garının hizasında çoğunluğu yabancı marka arabaların oluşturduğu trafiğin açılmasını beklerken dikkatimi bir şey çekti, 100 metre içinde 3 tane ayrı “Lexus” jip duruyordu, Moskova’da olsa pek dikkatimizi çekmezdi ama Nijni gibi nispeten daha küçük bir şehirde bu kadar çok “Lexus”un bulunması garibime gitmişti. Aklıma Thomas L.Friedman’ın yazmış oldugu “Lexus ve Zeytin Ağacı” (Lexus and the olive tree) adlı kitabı geldi. Kitapta Friedman dünyanın bir yerlerinde “Lexus” gibi son derece modern arabalar neredeyse el değmeden robotlarla üretilirken, dünyanın bir başka yerinde örneğin Kudüs’de insanlar bir zeytin ağacı için birbirlerini öldürüyordu. Lexus modernleşme ve teknolojinin en güzel göstergesiydi, maddiyati temsil ediyordu, zeytin ağacı ise başka değerleri sembolize ediyordu, insanoğlundaki ait olma duygusunu, kim olduklarını temsil ediyordu, günümüz dünyasında insanların Lexus gibi maddi zenginliklere sahip olma tutkuları vardı ancak zeytin ağacı gibi toplumsal köklere tutunma ihtiyacının da olduğunu unutmamak gerektiğini göz önüne seriyordu.

Dönüş yolunda benzin almak için köhne bir benzin istasyonuna yanaştık, ıstanbul’da Opet’te yöneticilik yapan bir arkadaşıma bilgi geçmek amacıyla, arabadan inip hem istasyonun durumunu gösteren hem de kocaman panoda asılı bulunan akaryakıt fiyatlarının resmini çekmek istedim. Daha makinemi yeni ayarlamıştım ki içeriden yaşlı ama iriyarı bir amca çıkıp fotoğraf çekmenin yasak olduğunu söyledi. ıçimdeki şeytan harekete geçti ve “Niçin yasak, burada gizli olan ne var? Fiyatlar desen zaten her istasyonda çarşaf gibi asılı duruyor, binanın durumu desen yoldan geçen herkes tarafından görülüyor, her şeyin bu kadar aleni olduğu bir yerde fotoğraf çekmek niye yasak olsun ki” dedim. ıhtiyar güvenlikçi, “Talimatlar böyle, resim yasak o kadar” deyip kestirip attı. Bir kere resim çekmeyi kafaya koyduk ya, istasyon sınırlarını çıkıp yoldan bizim arabanın ve istasyonun resmini almaya çalıştım ama güvenlikçi amcam da en az benim kadar inatçıydı, koşarak yanıma geldi ve “Genç adam niye laftan anlamıyorsun ki? Yani sana 10 defa mı söylemek gerek buranın resmini çekme diye?” dedi. Ben yine ısrarla, “Sana ne oluyor ki, ben dışarıdayım istediğim yerin resmini çekerim, çok istiyorsan al arabanın plakasını istediğin yere şikayet et”dedim. Adam bu defa “Bak sen yabancısın, şikayet edersem, buralarda kalırsın, işinden gücünden olursun” diye nasihatte bulundu ama ben yine “Al plakayı git istediğin yere şikayet et, korkum yok “ dedim ve arabaya binip uzaklaştım.

ışte size yine bir zeytin ağacı öyküsü, bu kez Kudüs değil ama Nijni Novgorod idi.
Eskiden SSCB zamanında yasak şehirler vardı, değil resim çekmesi, yabancıların o şehre girmesi bile yasaktı. Yaşlı güvenlikçi geçmişi hala yaşıyor, o da SSCB zamanındaki köklerine tutunmaya çalışıyordu belki de…
 
18.10.2008 

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама