Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

St. Petersburg zirvesine bakış: G8'in 'G noktası' ve 'isimleri düzeltmek'

 

'Dünyanın efendileri', St. Petersburg'ta çarın sarayında görkemiyle baş döndüren bir salonda, Afrikalı açların halinden enerji savaşlarına ve terörle mücadeleye kadar her telden çalıyor. Fikir ve sanat eseri haklarının korunması da, AIDS'le mücadele de bu büyük zirvenin büyük liderlerinin, hiç değilse tozunu alacakları mevzular olacak. Öyle diyorlar! Her biri milyarlarca insanın hayatını ilgilendiren meselelere ortalama 10'ar dakika değinilebileceğini düşünürsek, hayli verimli bir buluşma olacağını söyleyebiliriz!

Bir de esas maksatlar var. Mesela St. Petersburg zirvesi için 300 milyon dolardan fazla para harcayan Rusya'nın derdi, dünyaya kendini 'ispat etmek'. Zaten oluk oluk akan petrol gelirleriyle belini doğrultan, enerjide Çin'den Avrupa'ya dünyanın ağırlık merkezlerini avcuna alan Rusya, 'zengin mahallesinin yemek masasına, şerrinden korkularak zoraki oturtulan kabadayı çocuk' etiketinden kurtulma peşinde. 'Bu sandalye zaten benim hakkım ve sizden yek parmak bile geride değilim' deme iddiasında.

Karşı hamle peşindeki G7'ler ise, 'demokratik değerlerin yılmaz bekçileri' olarak Rusya'nın ümüğünü sıkmak ve 1998'de 'mecburen' aralarına aldıkları 'eski düşman'ın kulaklarına asılmak için aportta bekliyor. Öbür yandan, bu masaya çok yakında Çin için de bir sandalye atacaklarını öngörüp, G7'nin çimentosu saydıkları 'demokratik değerleri' nasıl yuvarlayacaklarını kara kara düşünüyorlar. Bugün Batı, G8'in 'demokratik değerleri benimseyen' ülkeleri buluşturduğunu öne çıkararak Putin'in Rusya'sını hizaya çekmeye çalışırken, yaman bir çelişki paçalardan damlıyor: Oligarşik bir görüntü sunan bir 'büyükler örgütü', kendi aralarında istediği kararları alıp uygulamaya ve dünyaya dayatmaya çalışıyor ve bunun adı da 'demokrasi' oluyor.

Bir yandan ısrail kaçırılan iki askerinin peşinde bir ülkeyi yerle bir etmeyi göze alabiliyor, öbür yanda 'zulümden kurtarılıp özgürlük bahşedilen' Irak'ta kan gövdeyi götürüyor. Bir yanda gaz ve petrol zengini birçok ülkenin 'mutlak diktatör'leri Batı'da kırmızı halılarla karşılanıyor, öbür yanda Rusya'ya her vesileyle demokrasi dersi veriliyor. Velhasılı bir maskeli balonun sonu gelmez dansıyla başımız dönerken, Çar'ın muhteşem sarayında 'dünyanın efendileri' zirvede buluşuyor. Çocukluğumda annemle komşularımızı ayda bir buluşturan o malum 'paralı gün' partileri geliyor aklıma.

Konfüçyüs, adil bir yönetici olan babasını devirip yerine geçen Wei valisinin 'bir yalan içinde yaşadığını, gücü ele geçirdiğini, ama ona sahip olamadığını' gördükten sonra 'Seçkiler' adlı kitabının en önemli teması olan 'gerçekle yüzleşmek' üzerine bazı tespitler yapar. "ısimleri düzeltmek gerekir" der. ısimler düzeltildiğinde valinin babası 'gerçek güç', oğlu ise 'onun soluk yansıması' olacaktır. Böylece Wei şehrindeki doğrular ortaya konacak ve gerçekle yüzleşilecektir. Konfüçyüs'e göre şehrin tek ihtiyacı 'isimleri düzeltmek'ti, hayatta da buradan başlamak gerekiyor.

G8 toplanırken, artık 'Gelişmiş-8' yerine sadece 'Güçlü-8' demek ve güçlülerin değil haklıların dünyasının düşünü kurmak zamanı... "Dünya cennet değil ve asla olmayacak" diyen bir başka bilgenin umut kıran sözleri de kulağımızda yankılanırken...

St. Petersburg St. Petersburg olalı...


Aylardır bir telaş halinde bugüne hazırlandı St. Petersburg. Zaten en değerli evladını Kremlin'e oturttuğu gün, bu şehrin başına talih kuşu konmuştu. şehrin kurucusu Büyük Pyotr kendi elleriyle yarattıktan sonra Sovyet devrinde ihmal edilen 'kuzeyin başkenti', Putin'in iktidarında iade-i itibar yaşar oldu. 300. yılı büyük bayramlarla ihya edildi. Bir tek başkent tacının fiilen alınıp eski şehre taşınmadığı kaldı. Putin'in parmağını şaklatmasıyla, şehre oluk oluk paralar akmaya başladı. Sırf vergi gelirleri artsın da federal bütçeye mahkûm olmasın diye, Gazprom başta olmak üzere birçok dev şirketin bağlı kuruluşlarına, faaliyet merkezlerini St. Petersburg'a taşımaları emredildi. Tüm büyük zirvelerin adresi olduktan sonra G8 zirvesinin ev sahipliği onuru da St. Petersburg'a bahşedildi. Putin, şehrine bağlılığını böylece ispatladı. ıyi de bu durumdan ahali memnun mu? Emin değiliz. Her zirve sırasında evlere tıkılmak ya da birkaç günlüğüne şehri terk edip daçalarına sığınmak zorunda kalan, 'Bayramlık elbiselerinizi giymeden ortalıkta dolaşmayın' uyarıları alan, 'Balkonlarınıza çamaşır asıp manzarayı bozmayın' diye fırça yiyen halk, bezgin durumda. Filler sevişirken çimlerin ezilmesi hali var yani. St. Petersburg halkı, bir yandan şehir ihya olur umuduyla iyimser bakmaya çalışıyor zirveye, bir yandan da Putin'in PR gösterisinin bedelini huzuruyla ödemenin derdinde.
 

 

 

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама