Rusya'da tütün mamüllerine devletin katı yasaklar getirmesi, kapalı mekanlarda içilmesine izin verilen "tütünsüz nargile"de tam bir talep pataması yarattı. Rusya'nın genel olarak nargile tütünü ve aromatik karışım ithalatı 2018'de yüzde 40 artarak 11 bin tona ulaştı. İzvestiya gazetesinin hükümete bağlı bir analiz merkezindeki kaynaklarına dayandırdığı habere göre, söz konusu artış en çok tütün içermeyen aromatik karışımlar sayesinde gerçekleşti. Özellikle genç kesimin rağbet ettiği bu karışımların restoranlarda içilmesi serbest. Uzmanlar bu ürünün zararlarına karşı uyarıyor.
Rusya'da "kalyan" diye anılan nargilenin ham maddeleri genelde İtalya, Almanya, Fransa ve Güney Kore'den ithal ediliyor.
İzvestiya'nın haberinde Rusya'daki nargile kültürünün yayılmasında Dünya Kupası'nın da etkili olduğu görüşüne yer veriliyor. Kupa tüm ülkede restoran ve kafelere olan ilgiyi arttırmıştı.
Rusya nargile tütününden kilo başına 3,05 ruble vergi alıyor. Ancak tütün içermeyen aromatik karışımlar vergiye tabi değil.
Haberde karışımlar bir yana, nargile tütününün de ithalatının arttığı bilgisine yer verilirken, bu artışı mümkün kılan etkenler arasında dünya piyasasında nargile tütünü fiyatlarının ucuz seyrettiğine dikkat çekiliyor.
"Tütünsüz nargile" konusu Türkiye'de de kamyoyunda az bilinen zararlarıyle gündeme gelmişti. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, tütün içeren nargilenin sağlık açısından zararlarının iyi bilinmediğini ifade ederek, “Bu durumda tütün endüstrisi, tütün içermeyen nargilelik ürün üretmeye başladı. Bu ürün, tütün içermediği için tütün kontrolü ile ilgili yasal düzenlemeler tarafından kontrol edilemiyor. Ancak nargilede yakılan ürün, tütün içermese de sağlık açısından zararlıdır” diye konuştu.
Bu zararların üç başlıkta ele alınabileceğini ifade eden Bilir'in verdiği bilgiye göre, “İçinde tütün olmasa da bitkisel bir ürün ateş üzerinde yakılıyor ve meydana gelen duman kullanıcı tarafından solunuyor. Yanma sırasında karbonmonoksit, karbondioksit, azotlu bileşikler, hatta katran gibi zehirli ve tahriş edici maddeler oluşabiliyor ve bu maddeler solunum yolu ile vücuda giriyor.
Üretici firma tarafından ürün içinde tütün bulunmadığı ifade edilmekle birlikte, gerçekte tütün olmadığı konusu kesin olmayabiliyor. Çünkü nargile kullanan kişiler, tütün dumanı solumak istedikleri için, tütün içindeki nikotini alma ihtiyacı içinde olduklarından bu ürünü kullanıyor. İçinde tütün, yani nikotin bulunmayan bir ürün kullanıcıyı tatmin etmiyor ve üretim aşamasında tütün içermeyen bu madde içine kullanım sırasında kolaylıkla tütün eklenebiliyor. Gıda ve benzeri tüketim ürünlerinde 'tağşiş' olarak bilinen bu durumun uç noktada kontrolü olanaklı değil. Bu durumda da tütün kullanımına bağlı sakıncalar gündeme geliyor.
Tütünsüz ürünle sunulan nargile kullanımında da nargile kullanımının davranışsal özellikleri devam ediyor. Bu davranışın sürmesi, insanların nargile ve tütün ürünü kullanmalarının sürmesi anlamına geliyor. Zaten nargile kullanan kişilerin büyük bir bölümü, aynı zamanda sigara da kullanıyor. Ayrıca nargilenin şişe, hortum, ağızlık gibi bölümleri yeterli şekilde temizlenmezse hijyen açısından sakıncalar doğurabiliyor.”
15.4.2019