Moskova, "İdlib'de bazı hedefler Türkiye'nin de bilgisiyle geçen hafta sonunda Rus jetleri tarafından vuruldu" iddiasını yalanladıktan iki gün sonra, çarşamba günü hava saldırısı yapıldığını açıkladı.
Rusya Savunma Bakanlığı, Rusya'nın Suriye'deki Hmeymim üssüne saldırı planlayan Hayat Tahrir eş-Şam'a yönelik Türkiye'nin onayı alındıktan sonra noktasal hava saldırısının düzenlendiğini belirtti.
Açıklamada, "13 Mart'ta… Türkiye'yle koordinasyon içinde, Rus Hava Uzay Kuvvetleri'ne ait uçaklar, Hayat Tahrir eş-Şam (Nusra) terörist grubunun İdlib şehrindeki silah ve mühimmat deposuna noktasal vuruş gerçekleştirdi" dendi.
Birkaç kanaldan teyit edilene bilgiye göre, dün bu depoya saldırı amaçlı insansız hava araçları getirildi.
Açıklamada, "Teröristler, bu insansız hava araçlarını Rusya'nın Hmeymim hava üssüne yönelik hava saldırısında kullanmayı planlıyordu" dendi.
Konu 10 Mar'ta gündeme gelmiş ve TürkRus.Com'da şu haberle yer almıştı:
"İdlib Türkiye'nin bilgisiyle vuruldu" iddiasına Moskova'dan yalanlama: "Saldırı olmadı"
Hafta sonundan Suriye'den gelen "Rusya'nın hava operasyonu" haberlerini Moskova teyit etmedi. Rusya Savunma Bakanlığı, Rus uçaklarının İdlib'deki terörist gruplara karşı bombardıman düzenlediği yönündeki iddiaları yalanladı. Kommersant gazetesi ise kendi askeri kaynaklarına dayanarak, "Ankara ile de mutabık kalınarak nokta hava saldırısı yapıldığını" duyurdu.
Şam yönetimine karşı savaşan cihatçı grupların kontrolündeki son vilayet İdlib’e Rusya'dan hava saldırısı yapıldığı pazar günü uluslararası medyaya yansımıştı. Suriye’de Heyet Tahrir el Şam’ın (eski El Nusra) eline geçen İdlib konusunda Başkan Putin'in ‘sabrının zorlandığı’ haberleri medyada yer aldıktan ve TSK-Rusya ortak devriyesinin başlamasından bir gün sonra "Rus savaş uçakları İdlib'i vurdu" haberleri gelmişti.
Sputnik'in haberine göre, Savunma Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Rus medyasında bazı ‘askeri kaynaklara' dayandırılarak, Rusya Hava Kuvvetleri'nin İdlib'deki seçilmiş hedeflere hava saldırıları düzenlendiği şeklinde iddialar yer almıştır. Bu iddiaların gerçeklerle kesinlikle ilgisi yoktur. İdlib'deki gerilimi azaltma bölgesinde hiçbir saldırı düzenlenmemiştir" denildi.
Rus uçaklarının İdlib'deki terörist gruplara bombardıman düzenlediği yönündeki iddialar Kommersant gazetesinde yer almıştı. Haberde Ankara'nın bu bombardıman konusunda bilgilendirildiği ve buna itiraz etmediği belirtilmişti.
Kommersant'ın haberinde ayrıca, İdlib'de şu an için geniş çaplı bir operasyon düzenlenmesinin planlanmadığı, Rusya'nın hala Soçi Mutabakatı'nın yerine getirilmesini umduğu ifade edilmişti.
Soçi'de imzalanan mutabakata göre, radikal terör örgütlerinin İdlib'deki silahsızlandırılmış tampon bölgeden çekilmesi gerekiyordu. Ancak sürenin 15 Ekim 2018'de dolmasına rağmen bu örgütlerin üyelerinin hepsi buradan çekilmiş değil. Hatta İdlib'in büyük bölümü hala teröristlerin kontrolünde.
Buna karşın Rusya lideri Vladimir Putin de dahil olmak üzere Rus yetkililer, Türkiye'nin, mutabakatın sahada uygulanması için elinden geleni yaptığına ve bunun kolay bir iş olmadığına vurgu yaptı. Fakat terörist grupların İdlib'deki varlığına 'sonsuza dek tahammül edilemeyeceği' yönünde Rusya'dan gelen mesajlar, son dönemde sıklaşmaya başladı.
Saldırı iddiası düm şu haberle duyurulmuştu:
Rus medyasına yansıyan haberlere göre, İdlib vilayetine bağlı Cisir eş Şuğur kasabasına Rus savaş uçakları cumartesi günü hava saldırısı düzenledi.
Operasyonun, İdlib’de Türkiye ile Rusya’nın ortak devriye faaliyeti başlatmasından bir gün sonra gelmesi dikkati çekti.
Hmeymim üssünden havalanan SU 34 tipi Rus savaş uçakları hedefleri vurdu. Bazı ajanslar saldırılarda ölen ve yaralananlar olduğunu duyurdu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, önceki gün Suriye’nin İdlib vilayetinde TSK’nın ateşkesi denetim için devriyelere başladığını açıklamıştı.
Şam yönetimine karşı savaşan cihatçı grupların kontrolündeki son vilayet İdlib’de istikrarın sağlanması amacıyla Türkiye ile Rusya arasında varılan bir mutabakat bulunuyor. Mutabakata göre İdlib’i çevreleyen 15 kilometrelik şerit ağır silahlardan arındırılırken, başta HTŞ olmak üzere radikal bazı grupların buraları tamamen terk etmesi sağlanacaktı. Ancak verilen süre aylar önce aşılmasına rağmen örgütler bölgeden çekilmemişti. Rusya son dönemde Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirip bunu sağlaması için yüksek sesle şikayetlerde bulunuyordu.
AA Editör Masası’na konuk olan Hulusi Akar şunları aktardı: “Bugün İdlib’in dışındaki sınır bölgesinde Rusya’nın, silahtan arındırılmış bölgede de TSK’nın devriyesi başlayacak. Dikkatli olmamız gereken bir husus var. Çok ciddi provokasyonlar var. Rejim saldırgan bir şekilde sivil insanlara acımasız şekilde bombardıman faaliyetini sürdürmektedir. Bombardıman sürerse ve bir göç başlarsa, 3.5 milyon nüfusun göçünün sadece Türkiye değil Avrupa değil bunu Amerika’ya kadar ulaşacağını düşünüyoruz. Bazı tahditler vardı İdlib ve Afrin hava sahalarının kullanılmasıyla ilgili, bugün itibarıyla bu da kalkmış bulunuyor.”
İdlib ve Afrin hava sahasını Türk hava Kuvvetleri’nin kullanımıyla ilgili tahditler bulunduğu bilgisi daha önce kamuoyuyla paylaşılmamıştı.
TSK’nın İdlib’de Rusya ile mutabakat çerçevesinde gözlem noktası şeklinde organize edilmiş 12 geçici üssü bulunuyor. Bu açıklama, askerlerin bu üslerden yerleştikten yaklaşık altı ay sonra dışarı çıkması anlamına geliyor.
Financial Times gazetesine konuşan üst düzey bir Kremlin yetkilisi, Suriye’de Heyet Tahrir el Şam’ın (eski El Nusra) eline geçen İdlib konusunda ‘sabırlarının zorlandığını’ söylemişti. Yetkili, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in her gün İdlib’i düşündüğünü öne sürdü.
Financial Times’ın haberinde, İdlib’de Türkiye ile Rusya arasında yapılan çatışmasızlık anlaşmasının son aylarda zora girdiği yorumu yapıldı. Gazeteye konuşan üst düzey bir Kremlin yetkilisi ise Rusya’nın pozisyonunu şu sözlerle anlattı: “Sabrımız tükeniyor. Türkiye ile ortak olmaya devam etmek istiyoruz. Bir yandan bu ortaklığı tehlikeye atmak istemiyoruz. Fakat bir yandan Türkiye’nin de bu ortaklığı, hiçbir şey yapmayarak tehlikeye atmasını istemiyoruz.”
Yetkili, “Mesele İdlib’de hâlâ bir sorunumuz olması değil, İdlib’deki sorunun her geçen gün büyüyor olması. Ve tabii ki sabrın bir sınırı var. Putin her gün bu konuyu düşünüyor. Bu büyük bir sorun” dedi.
13.3.2019