Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
YAZARLAR

Ankara zirvesinden ne çıktı? Plan ve pilav meselesi...

SUAT TAŞPINAR yazıyor: Erdoğan ile Putin’in Ankara maratonunun ardından, zirveye katılan bir Türk yetkiliye telefonda sordum: “Ne çıktı?”. Gülerek yanıt verdi: “Bizim kendi ilişkilerimizde çözülmeyecek hiçbir sorun yok. Sıkıntılı duranlar bizim değil; aslında üçüncü ülkelere ilişkin sorunlar. Ne Suriye ne de Ukrayna konusu, son tahlilde bizim işbirliği yörüngemizi değiştirecek ikili sorunlar değil. Onlara rağmen enerjide, ticarette büyük işler yapılabilir. Yani elin derdi bizi germedi!” 

Putin’in de, Erdoğan’ın da “egemen Batı’dan” kabul görmediği, çevrelerinin tenhalaştığı bir dönemde dünkü zirve moral oldu. Bu sabah Kommersant gazetesinin kullandığı “Türkiye ve Rusya ortak dil buldu. Putin ve Erdoğan birbirlerini anlamaya hazır olduklarını teyit ettiler” başlığı, ağdalı laflara girmeden meseleyi özetliyor.
Tabii bu tür zirveler, dışarıya da iyi fotoğraf vermek için, içi dolu-boş epeyce belgenin-anlaşmanın imzalandığı “ışıltılı” toplantılar olduğundan, “aslında ne olduğunu” anlamak için biraz beklemek gerekiyor. Tıpkı çayı yaptıktan sonra demlensin diye biraz beklemek gibi.

Ama ilk bakışta vurgulanması kaçınılmaz birkaç nokta var:

- Rusya’nın Batı tarafından “yaptırım kıskacı” ile cezalandırılmaya çalışıldığı bir dönemde, NATO üyesi ve AB adayı Türkiye, Rusya ile ilişkilerini her alanda daha da arttırma kararlılığı göstererek “yolunu ayırdığı” mesajını verdi. Putin ve Erdoğan, “Beraber yürürüz biz bu yollarda” demeye getirdi.

- Suriye krizi başladığından beri Ankara ile Moskova arasında, “siyasi görüş ayrılıklarının ticari-ekonomik ilişkileri gölgelememesi” konusunda hassasiyet var  ve bu aynen korunuyor. Gerçekten de iki ülke Suriye ve Ukrayna krizlerinin yarattığı baskı ortamında bile “işbirliğini geliştirme” konusunda hevesli, kararlı. Becerikli mi; onu zaman gösterecek.

- Dünyanın çivisinin çıktığı, şakülünün kaydığı şu sıkıntılı zamanlarda Türkiye ile Rusya’nın sağlam ilişkilerini koruması büyük nimet. Eleştirilecek çok şey olabilir ama “birbirimize mecbur ve muhtaç” olduğumuz bir dönemdeyiz. Ekonomik krizlerin de kapıyı çaldığı şu günlerde “ihtiyatlı iyimserliğimizi” korumak ve  Rusya ile pastayı nasıl büyüteceğimizi düşünmek zorundayız.  Mevcut şartlarda birbirimizin yerine koyabileceğimiz alternatif yok.  

- AB ile köprülerin atılması, enerji işbirliğinde Rusya’yı Türkiye’ye biraz da mecbur etmeye başladı.  Halihazırdaki Mavi Akım’a, Avrupa’nın reddettiği Güney Akım da eklenirse, bunun üstüne bir de Akkuyu nükleer santrali yapılırsa Türkiye ile Rusya artık gerçek anlamda “stratejik partner”lik mertebesine yükselir. Bu ilişkilerde gerçek bir “dönüm noktası” olur.

- “Stratejik ürün” olan gazı her zaman kendisi satmak isteyen Rusya, belki de ilk kez 2. Mavi Akım hattı ve Yunanistan sınırı yakından “enerji hub’ı”nı telaffuz ederek  Türkiye’yi figüran değil de “yardımcı oyuncu” olarak sahneye almayı  kabul ediyor. Ama Putin’in Almanya örneğini vererek, Gazprom’un iç pazarda dağıtıcı olma hedefini gizlemediği de unutulmamalı. “Oynamaktan maksat utmak” demiyorlar mı?

- Rusya ile hemen her zirvede “Kim ne aldı, ne verdi?” tartışmaları alevlenir. Bu kez de farklı değil. Akkuyu’nun ÇED’inden 2. Mavi Akım’a kadar Rusya için büyük kazanımlar var. Karşılığında alınan zadece yüzde 6’lık gaz indirimi olamaz. Kaldı ki Rus enerji bakanı, pazarlıklarda Türkiye’nin talebinin yüzde 15 olduğunu  bizzat söylüyor. O zaman ne aldık, ne alacağız? Lojistikte ihracatı öldüren kota uygulaması kalktı mı, kalkacak mı?  Özellikle gıda ihracatında müteşebbisi bezdiren bürokrasi, gümrük, kota ve standart zorlukları aşıldı mı, aşılacak mı? Yoksa bir dahaki zirveye kadar “üzerinde çalışmaya devam edecek” kaydı mı düşülecek?

- Daha evvel 2020 diye ilan edilen 100 milyar dolar dış ticaret hacmi hedefinin Erdoğan tarafından 2023’e çekilmesi, Türkiye’nin sembolik “iç gündemine” iliştirilmesi ironik yorumlara hedef oldu. Putin “Bu hedef çok zor, ama uğraşmalıyız” dedi. Özellikle Türkiye’nin ihracatının önündeki engeller kalkmadan bu hedef zor değil; imkansız. 

Gezi bitti, dev projeler vitrine kondu, imzalar atıldı, “dostluk, birlik ve beraberlik” fotoğrafları dört yanı sardı. Ama “hayatın gerçekleri” önümüzde. “Plan” çok, şimdi “pilav” zamanı.

2.12.2014
 

Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
İLGİLİ HABERLER
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
Türkrus reklam
Реклама
ANKET
Hayatınız ve işiniz için 2023'e kıyasla genel 2024 beklentiniz nedir?
©Copyright Turkrus.com - All Rights Reserved
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама
Türkiye-Rusya haber sitesi
Реклама