Ziraat Bankası Rusya’da 21. yılına sermaye arttırımı ve yeni ithalat kredisiyle girdi
Türkiye’deki gücünü ve deneyimini tam 21 önce Rusya’ya taşıyan Ziraat Bankası, ülkeden sermaye çıkışının hız kazandığı bir dönemde sermaye artırımına giderek piyasalara “Rusya’ya güven” mesajı verdi. Ziraat Bankası Moskova Genel Müdürü Avni Demirci, bankanın 20 milyon dolar olan ödenmişi sermayesini 35 milyon dolara çıkarma kararı aldıklarını açıkladı. Banka ayrıca, Türk Eximbank ile yaptığı anlaşma uyarınca, yurtdışında faaliyet gösteren yerli ya da yabancı şirketlerin Türk mallarını ithal etmesine, uygun koşullu kredi sağlayacak yeni bir projeyi Rusya’da da hayata geçirdi.
Ziraat Bankası’nın Türkiye’de 151’inci, Rusya’da ise 21’inci yılını kutlaması vesilesiyle Ziraat Bankası Moskova Genel Müdürü Avni Demirci dün Türk gazetecilerle buluştu.
Moskova’daki görevinde birinci yılını geride bırakan Demirci, bankanın dönüşüm ve sistemi Türkiye ile tam uyumlu hale getirme sürecini tamamladıklarını ve “hızlı ve acelesi” değil, “sürdürülebilir ve istikrarlı” büyüme stratejisiyle yola devam edeceklerini açıkladı. Demirci, uygun koşullar oluştuğunda Kazan ve St. Petersburg başta olmak üzere, Türk müteşebbisinin olduğu her yerde olma hedefine yol alacaklarının altını çizdi.
Demirci, 15 milyon dolar sermaye artışına giderek ödenmiş sermaye miktarını 35 milyon dolara çıkardıklarını, öz kaynakların da 45 milyon dolara ulaştığını vurguladı.
Genel Müdür Avni Demirci, şu önemli konuların altını çizdi:
“Ortalama sermaye yeterliliğinin yüzde 10 olduğu bir ülkede bir yüzde 30 sermaye yeterliliğine ulaşmış durumdayız. Şu an müşteri prortföyümüzün yüzde 80’I Türk, yüzde 20’si Rus.
“Rusya’da yaşanan kriz, iyi değerlendirilirse fırsata dönüşebilir. Biz de bu süreçte doğru kurumsal şirketlerle çalışıp büyümeyi hedefliyoruz. Artık kredi ilişkilerinde, Türkiye’deki ana bankamızınkullandığı kurumsal değerlendirme sistemiyle çalışıyoruz.
“Türkiye ve Rusya arasında 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefi var. Buna ancak Türkiye’nin Rusya’ya ihracatını artırarak ulaşabiliriz. Bunun için yerel parayla ticareti, yani TL-ruble ticaretini geliştirmemiz gerekiyor. İkili anlaşma imzalansa da henüz bunun altı tam olarak doldurulamadı İki ülke Merkez Bankaları’nın SWAP anlaşmalarını imzalaması gerekiyor. Tabii mevcut şartlarda dolar ile ticaret Rusya’nın daha fazka işine geldiği için yavaş gidiyor olabilir. Bu konunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 1 Aralık’ta yapacağı Türkiye ziyaretinde gündeme gelmesini bekliyoruz. Yerel para birimleri ile ticaret Rusya ve çevresine ihracat yapan Türk şirketleri için kur riskini azaltır. Ticaretin artması için Türk işadamı da taşın altına elini sokup kur riskini almalı. Kur riski ithalatçı ve ihracatçı arasında paylaşılması ticareti kolaylaştırır.
“Türk Eximbank ile önemli bir anlaşma yaptık. Türk mallarının yurtdışına satışı için çok uygun şartlarda kredi vermeye başlıyoruz. Uygulamanın yeni tarafı şu: Bu kez yurtdışında kurulu olan bir şirkete Türk mallarını ithal etmesi için kredi vereceğiz. Faizleri daha da düşük. İlk uygulamayı sanırım Rusya’da başlatmış oluyoruz. Penza’da beton fabrikası kuran bir şirkete kredi kullanıdracağız. Bu uygulama, kredilerin sıkıntılı hale geldiği Rusya pazarında müteşebbisimiz için yeni bir soluk yaratabilir.
“Rusya’da rublenin serbest dalgalanmaya bırakılması doğru bir adımdı. Keşke daha once yapılsaydı. Çünkü rezervler güçlü. Ukrayna krizi nedeni ile petrol fiyatlarını düşürerek Rusya’ya baskı yapmak isteyen bir dış strateji var. Ama bu kolay değil. Çünkü Rusya ekonomisine yakından bakarsak, dış ticaret açığı yok, kritik bir borcu yok, rezervleri 400 milyar doların üzerinde, petrol ve doğalgazını fiyat dalgalansa da her zaman satabiliyor. Burada Rusya’nın sıkıntıları fırsata çevirip üretim patlaması yaşaması lazım. Raflar ithal ürünlerle dolu. Bunlar rahatlıkla bu ülkede üretilebilir. Hiç bir ekonomi bu kadar yüksek ithalat bağımlılığını sürdüremez. Ülkede artık ciddi tarım yatırımları var. Bundan sonra üretim için teşvikler arttırılmalı. Bu yolda adımlar atılıyor. Bölge valileri bunun önemini anladı, yabancı yatırımcının sürekli yanında. Yani Rusya krizden üreten ve kendine yeten bir ülke olarak çıkabilir.
21/11/2014
Реклама