Valday'daki tek Türk konuk Bağcı: "Rusya her zaman dünyanın diğer sesi olacak"
![]()
Geçen hafta Soçi'de 11’incisi gerçekleşen Valday Toplantıları’nın ve özellikle de son gününde Rusya Devlet Başkanı Putin'in konuşmasının yankıları devam ediyor. Dünya gündemindeki önemli gelişmelere dair açıklamalarda bulunan Putin’in verdiği mesajlar ses getirmişti. Valday'da Türkiye'yi temsil eden Ortadoğu Teknik Üniversitesi Uluslararası Bölüm Başkanı Hüseyin Bağcı, Putin'in uluslararası arenada iz bırakan konuşmasını RS FM'de değerlendirdi.
Putin'in Münih Güvenlik Konferansı'ndaki konuşmasını da yerinde takip eden Bağcı, bölgedeki gelişmelerin ardından Putin'in 2007'ye oranla daha fazla sorumluluğu bulunduğunu belirtti. Bağcı, "Rusya her zaman dünyanın diğer sesi olacak" vurgusu yaptı:
“Ben Başkan Putin’in 2007 yılındaki Münih Güvenlik Konseyi’nde yapmış olduğu konuşmayı da izledim, Cuma günkü konuşmayı da. Her ikisi arasındaki farklara veyahut benzerliklere baktığımızda, aslında 2007’de; dünyada çatışmaların ortadan kalkması, soğuk savaşın sona ermesi ve özellikle Rusya’nın modernleşmesi konusunda dünyanın Rusya’ya anlayışla yaklaşmasını önermişti. Şimdi de yaptığı pek farklı bir şey değil. Şimdiki fark gerek Amerika tarafından, gerekse Avrupa Birliği tarafından ekonomik ambargonun uygulanması. O zamanlar ekonomik ambargo yoktu. O zamanki boyutlar Irak savaşı, dünyadaki bölgesel çatışmaların geldiği nokta Rusya’ya tabi daha sorumluluk veren bir süreci beraberinde getirmişti. Rusya her zaman dünyanın diğer sesi olacak, bunu böyle görmekte fayda var.”
“PUTİN KENDİNDEN EMİN MESAJLAR VERDİ”
Rusya liderinin kendinden emin mesaj verdiğini belirten Prof. Dr. Bağcı, "Putin, Rusya'yı serin sulara çıkarabilecek politikalara sahip olduğu" mesajını verdiğini kaydetti. Bağcı, Rusya'nın uluslararası konularda devre dışı bırakılmaması gerektiği yönünde de güçlü bir mesajın ortaya çıktığını ifade etti:
“Putin daha kendine güvenli, Rusya’yı serin sulara çıkarabilecek politikalara sahip olduğu mesajını veriyordu. Ama nereden bakılırsa bakılsın Rusya’nın modernleşmesinin, Rusya’nın barışçıl bir dünyaya gidecekse bunun Batı’yla işbirliğinden geçtiğini, Batı’nın da Rusya’yı bu anlamda devre dışı bırakmaması gerektiğini söyledi.”
“PUTİN, AB İLE İLİŞKİLERİN BOZULMASINI İSTEMİYOR”
"Kimse bizi dinlemek, bizimle konuşmak istemedi. AB ve ABD bize ‘Bu senin işin değil’ dedi. Kompleks ve medeni bir diyalog yerine bu kadarlık bir konuşma oldu aramızda. Ülkeyi darbeye ve kaosa sürüklediler. Ekonomi ve sosyal yapı tahrip edildi. İç savaşa çok sayıda kurban verildi.”
Putin, bu sözleriyle Rusya'sız çözüm olamayacağını mı vurguladı?
Hüseyin Bağcı, Vladimir Putin'in Ukrayna'nın doğusu için Kosova ve KKTC'ye benzer bir yapılanma önerdiğini, Rus yöneticilerin aynı doğrultuda açıklamalarda bulunduğunu belirtti. Bağcı'ya göre, Putin, AB ile ilişkilerin bozulmamasını da istiyor:
“Ukrayna konusunda şu anda ortaya çıkan gelişmeler, gerçekleşen seçimlerin de gösterdiği gibi, Batı Ukrayna’nın Avrupa’ya giriş konusunda AB’yle ve NATO ile ilişkiler çerçevesinde hızlı bir entegrasyon sürecine gireceği gözüküyor ama diğer taraftan da doğu tarafında kalan Rusların çoğunlukta olduğu bölgelerin de Rusya’ya muhakkak bağlanması gerekmediğini ama bir Kosova tipi veyahut da bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tipi bir yapılanmaya gidilebileceğini kast etti. Rusya tanısa bile ki bunlarda Güney Osetya falan örnekleri de var. Rusya’nın toprakları olmasın ama oradaki Rus vatandaşlarının güvenliği ve geleceği sağlanmış olsun, böyle bir öneriyle de gelindi. Özellikle Sergei Ivanov da bu konuya değinti. Zaten hepsi topyekun benzer bir argümanla geliyor. Bana göre Ukrayna olayı kolay çözümlenebilecek bir olay değil, çok uzun sürecek bir olay gibi gözüküyor. Yeni bir “frozen conflict” dondurulmuş tartışma veya dondurulmuş sorun olarak görülmeye başlandı bile. Tabi Putin, dediğim gibi Avrupa ile ilişkilerin bozulmaması yönünde bir görüş bildirdi. Yani şöyle diyelim; Rusya’nın niyeti ilişkilerin devamından yana ama burada tabi belirleyici olacak olan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ambargonun devam edip etmeyeceği… Fakat ambargonun da çok büyük bir zarar verdiği tartışma götürmez.”
“PUTİN’İN GÖRÜŞLERİ GÜNÜMÜZDE HÂKİM GÖRÜŞ DURUMUNDA”
Vladimir Putin, IŞİD'in kısa bir sürede Irak ve Suriye'de birçok kenti ele geçirmesine dikkat çekerek, bölgedeki terör örgütlerinin ABD ve müttefiklerinin desteğiyle güç kazandığını ifade etti.
Afganistan'daki savaşı da hatırlatan Rus lider, "Batılı partnerlerimiz Sovyet Birliği’ne karşı mücadele için Afganistan’da deneyim kazanan İslamcı aşırılık hareketlerinin hamiliğini üstlenmişlerdi. Bu hareketlerden Taliban ve El-Kaide doğdu” dedi.
Putin'in Ortadoğu'da gelinen noktada Batı ülkelerin payını vurgulayan sözlerini yorumlayan Bağcı, Rus liderin görüşlerinin günümüzde hâkim olduğunu ifade etti:
“Bence söyledikleri zaten dünya genelinde kabul gören yaklaşımlar. Orada yeni bir şey söylemedi. Literatürde de Amerika Birleşik Devletleri’nin ve Batı’nın yanlış politikalarının bugün hem aşırı İslamcıların genel anlamda Batı’da da bu coğrafyada da güçlenmelerine önemli bir neden olduğu görüşü hâkim ve bunun kontrol dışına çıktığı gerçeği de var. Bu anlamda bakıldığında, Irak ve Afganistan politikalarının ABD’nin başarısız olduğu yönünde zaten bir genel kanı hâkim.”
"CİN ŞİŞEDEN ÇIKTI VE GERİYE DÖNMESİ ÇOK ZOR GÖZÜKÜYOR"
Vladimir Putin, “Ortaklarımız, kendi çıkarları için bölgesel karışıklıklar yaratmak ve ‘renkli devrimler’ inşa etmek istediler. Ancak cin bir kez şişeden çıktı. Anlaşılan o ki, bu ‘yönetilen kaosun’ mimarları dahi şimdi ne yapacaklarını bilemiyor. Kafa karışıklığı içindeler ve bocalıyorlar” dedi.
Putin'in bu sözlerini yorumlayan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Avrasya coğrafyasındaki gelişmeleri yorumlayarak "Gerçekten de cin şişeden çıktı ve geriye dönmesi çok zor gözüküyor" dedi:
“Ermenistan’ın da dahil edildiği şimdi Beyaz Rusya ve Kazakistan’la birlikte yaptıkları ekonomik anlaşma Ukrayna’yı da aslında kapsayacaktı. Mesela burada onu diyebilirim, Ukrayna’yı almaları için çok önermişler ama Ukrayna bir yandan ona girecek diğer yandan Avrupa Birliği’ne girmek istiyor. Diyor ki; biz buna müsaade etmiyoruz, ya bizimle olacak ya olmayacak. Ukrayna’yla çatışmanın bir noktası da oydu. Ukrayna’nın eski coğrafya içerisinde kurulacak yeni ekonomik yapıların da yer almasının olmazsa olmaz koşulu Batı’yla ilişkilerini devam ettirmemesi olacaktı. Ukrayna böyle bir politika izlemedi. Onlar toplumsal anlamda daha çok Avrupa Birliği’ne girmek konusunda bir mutabakata vardı, o nedenle Rusya’yla çatışma bir noktada, bu noktaya gelmeden evvel ekonomik ayrışmaydı. Bir de Yanukoviç yapılan bir darbe olduğu görüşünde. Onun iktidardan gönderilmesi onlara göre bir darbe niteliğinde ve bunun yapılmaması gerektiğini anlattığını söyledi Ukraynalılara. Ama bugün gelinen noktada tabi artık gerçekten cin şişeden çıktı ve geriye dönmesi de çok zor gibi gözüküyor.”
Röportaj ve kolaj: rsfmradio.com
Tamamını oku ve söyleşiyi dinle: http://turkish.ruvr.ru/news/2014_10_28/Bagci-Rusya-dunyanin-diger-sesi/
29.10.2014
Реклама